Engin Can
Engincan@clubgabile.com
Yazarın diğer köşe yazıları ...


Televizyon Ve Eşcinsellik

Öncelikle herkese güzel mutlu bir yıl diliyorum.

Yeni yılda herkesin mutlu, sağlıklı, huzurlu, başarılı ve en önemlisi özgür olabileceği bir Türkiye temenni ediyorum...

Bundan yaklaşık 15-16 yıl önce Türk televizyonlarında Eşcinsellik, ana haber bültenlerinde ki, alkolden veya uyuşturucu maddelerden kendinde olmayan, çevresine ve kendine falçatayla saldıran, zarar veren, kan revan içindeki Travestiler olarak servis ediliyordu. Bunun dışında Travestileri katleden homofobik canavarları ve katledilen travestileri yayınlıyorlardı. Yani her iki şekilde de Eşcinsellik kötü bir şekilde yayınlanıyor ve insanlar bu haberlere inanıyordu. Bu haberleri izleyen homofobik canavarlar her gün bu haberlere konu yaratmak amaçlı Travesti bireylere saldırıyor, yaralıyor ve katlediyorlardı. Bu haberleri hatırlayanlar mutlaka vardır. Genelde Show Tv haber bültenlerinde iğrenç anlatımlarla bu haberler sunulurdu. Ben bile o zamanlar yaşımın küçüklüğü ve cinsel kimlik bunalımlarında bocalarken ''acaba bende mi böyle olucam'' diye korkmamış değilim. Eşcinsel olmanın sonunun saldırgan bir Travesti olmak olduğuna o dönem maalesef  inanmıştım. (Bu ergen ve hiç bir şey bilmeyen çocukken düşündüklerim di.) Malum küçük bir kentte büyüdüğüm için kendimden başka sadece televizyonda gördüğüm Travestiler, Bülent Ersoy ve Zeki Müren vardı bu dünyada. O yıllar İnternet bu denli yaygın ve sosyal hayatımızda bu kadar yer almadığı için Eşcinselliği çok yanlış anlıyor ve öğreniyorduk. Rol model diyebileceğimiz örnekler televizyonda gördüklerimiz oluyor, buda yeterli olamıyordu.

Küçük kentlerde bir şekilde çevre kurup bir iki arkadaş edinip, Eşcinselliği anlamaya başlıyorsun. Başka şansın da yok zaten ! Bu öğrendiklerimiz ya bizi bizden alıp benliğimizi kaybettiriyor yada bir şekilde doğru yolu bulmamızı sağlıyordu. Mahallede ki samimi bulduğumuz ergen yaşıt arkadaşlarımızla yada akraba çocuklarıyla saçma sapan çocuk oyunları adı altında ilklerimizi yaşayıp ardından yolumuza ışık arıyorduk. Bu kadar şanslı olmayan arkadaşlarımız da vardı elbet. Kendi isteği olmadan, aileden yada dışarıdan birileri tarafından, taciz ve tecavüz edilerek Eşcinsel duygularıyla karşı karşıya kalanlar, hem cinsel kimliği hemde tecavüzün psikolojisi ile baş etmek zorunda kalıyorlardı.  Baş edebilmenin ne kadar zor olduğunu anlayabileceğinizi hissediyorum. O küçük masum dönemlerde başımıza gelebilecek taciz ve tecavüzle birlikte aile ve çevre baskısı ile sindirilmiş olmamızda cabası. Kendimi şanslı olanlardan hissediyorum. Yaşadığım her şeyi iyi yada kötü kendi isteğim ile yaşadım. Umarım hiç kimsenin başına istemediği bir şey gelmez.

Şimdi ki yeni nesil Eşcinsel arkadaşlarımızın bu rahatlıklarının ve kendilerini çok fazla hırpalamadan doğru yolda ilerlemelerinin temelinde bir sürü Eşcinsel bireyin gözyaşları, mutsuzlukları, yitip giden umutları ve kanları var. Bunu kimse inkar edemez. Bugün gerek toplumda gerekse iş hayatlarında rahat olan Eşcinseller için isteyerek yada istemeyerek bir çok Eşcinsel mücadele etmiştir. Günümüzde kafelerde barlarda ve benzeri mekanlarda rahat rahat eğlenip, arkadaş sitelerinde istediğimiz gibi  arayışlarda bulunabiliyoruz. En iyisi de hiç bir şey bilmiyorsak, yüce google kullanıp ne, neden, nasıl gibi sorulara cevap bulabiliyoruz. İyi yada kötü, adaletli yada adaletsiz haklarımızı arayıp soru sorabiliyoruz. Derneklerimiz, lokallerimiz vs. gibi sivil toplum kuruluşlarından destek alabiliyoruz. Öyle yada böyle mecliste Eşcinsellik hakkında konuşmalar yapılabiliyor. Bir bakan çıkıp hasta bunlar deyince buna karşılık verebilen bir başka Milletvekili yada bakanla karşılaşabiliyoruz. Tüm zorluklara rağmen mahkeme salonlarında katledilen Dostlarımız, Canlarımız için mücadele edebiliyoruz. Kitaplar yazıp, filmler çekip, dizilerde ve reklamlarda boy gösterebiliyoruz. Sokağa çıktığımızda, tabii ki belli metropol kentlerde el ele tutuşmuş Gayler, Lezbiyenler veya Travestiler görebiliyoruz. Birçok iş sektöründe Eşcinsel bireylerin başarıları göz ardı edilemez olmuş durumda. Bir çok önemli konumda Gay bireylerle karşılaşmaksa kaçınılmaz bir durumdur.

Bu yazdıklarıma karşı çıkacak, sorunları olan birileri mutlaka olacaktır. Onlar söylemeden ben bir soru sorayım. Siz bu dediklerimin hiç birini yapamıyorsunuz varsayalım. En azından şunlardan birini rahatlıkla yapa biliyorsunuzdur  İnternete girip sosyal medya ve paylaşım siteleri üzerinden arkadaşlarınızla yada hiç tanımadığınız başka bir Eşcinselle  konuşabilir ve paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Bu seks olur sohbet olur vs. Sizi bir şekilde anlayan, dinleyen birilerini mutlak bulabilirsiniz. Ama eskiden bunların hiç birini yapamıyor, yapmaya kalksan öldürülüyor, dövülüyor, dışlanıyor ve baskılara maruz kalıyordun. Sosyal medya yok. Arkadaşlık siteleri yok. Eşcinsel arkadaş yok. Bilgi yok. Mahalle baskısından, aile korkusundan içinde kopan fırtınalardan kaçıp sığınacak bir limansa hiç yok.

Peki dünden bugüne ne değişti ?

Eşcinsellerin öyle yada böyle bu zaferi maskülen ve gizli  Eşcinsel bireyler tarafından mı sağlandı ?

Yoksa her koşulda biz Eşcinseliz diye bağıran feminen yada kendini gizlemeyen ''biz buradayız'' diyenler sayesinde mi sağlandı ?

Bir sonraki yazımda bu soruların cevapları bulabileceksiniz. 

BİZLER ÖZEL İNSANLARIZ VE HEP ÖZEL KALACAĞIZ...



Tarih: 21.01.2013

Okunma: 10913
Paylaş Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları Gabile.com'a aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, alıntılanan sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.



Not: Bu sayfalarda yer alan Köşe yazıları ve okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.

  Bu yazıya ait yorumlar

  Yorumlayan: esmer_su
aynen oyle yorumlarınız cok dogru haklısınız su zamanda sanslıyız ama gecmıs donemde sıkıntılar buyuktu ve kımse ben gay trv transeksuel yada lezbıyenım dıyemıyordu kımıne gore dunyanın sonu geldı dıslanmıs ınsanlarız gıbı goruluyor ama yasadıklarımızı bılmeyen egıtımsız cahıl ınsanlar boyle dusunuyor sımdıkı durum daha ıyı

  Yorumlayan: karizmatik_akil
biz eşcinseller ahlak noktasında evet çok özeliz,kendimize saygımız yokken,toplumdan nasıl anlayışlı olma beklentisi içinde oluyoruz anlamıyorum,

  Yorumlayan: dostman34
karimaztik_akil, cok guzel yorum yazmissiniz:) size katiliyorum.

  Yorumlayan: turco45
Yaziyi yeni okudum,cok begendim...yaşasin feminen trans bireyler diyorum,cogu zaman bircok erkek gecinen gayden daha yürekli bireylerdir...Ben onlari cesaretlerinden dolayi kutluyorum...

  Yorumlayan: mysteriouseyes_
beğendim bence elineze yüreğinize sağlik çok beğendimm

  Yorumlayan: Ateshten
Yazıyı baştan sona yanlış buluyorum ve beğenmedim...Çünkü: toplumda oluşmuş homofobinin bir numaralı sebebi CD, Trans vs dediğimiz efemine görünüşlü kişilerdir... Toplum tüm eşcinselleri bunlar gibi sandığı için aşırı tepki veriliyor... Ben birine eşcinsel olduğumu itiraf ettiğimde, önce inanamıyor, sonra nasıl olur sen nonoş tipli değilsin tepkileri geliyor...

  Yorumlayan: risotto34
Eskilere değinilmiş ama bazı şeyler es geçilmiş: Yıllar evvel, tanıştığın insanlar seni sen onları önemser, değer verir ve değer görürdün. Çünkü, kendin gibi insanları bulman ve onlarla sohbet etmen ya da bir şeyler yaşaman çok zordu. Bir bakıştan ne büyük aşklar doğardı. Teknoloji sadece kendin gibileri bulmanı kolaylaştırmadı aynı zamanda tüketimi de hızlandırdı: Bunu sevmedim, bu olmadı, bunu da beğenmedim, bu hiç olmaz, zaten bu hiç olmasın,...market reyonundan alışveriş edermiş gibi davranan eşcinseller türedi. Yorumlayanlar gerçek bir durumun altını çizmişler: Eşcinsellerin kendisine saygısı yok, toplumdan saygı bekliyorlar. Gelelim homofobinin nedeni olarak gösterilen Cd,trans gibi efemine kişilere: Öncelikle, transseksüeller eşcinsel değildir. Efemine eşcinseller ise bu ülke şartlarının ortaya çıkardığı kendini ifade şeklidir. Kendi ilçesinde, mahallesinde eşcinsel olduğu bilinen kişileri alay konusu edenler Tv`de Zeki Müren ve Bülent Ersoy`u alkışlamadılar mı?! Yıllarca bu iki insan eşcinsellere rol model olarak sunulmadı mı? Eşcinsel olmak ``böyle`` olmak olarak algılanmadı mı genç eşcinseller tarafından? Kimisi korktu ``eşcinsellik`` ten kaçmanın yolunu maskülenleşmekte aradı; kimisi de içindeki feminen duyguları görünüşüne yansıttı...toplum tüm nefretini efemine olanlara kusmaya başladı, maskülenleşerek görünmez olanlar da bütün hatanın feminen eşcinsellerde olduğuna iyiden iyiye inandı! Oysa, herkesin kendini ifade etme hakkı vardır. Kimse bana ya da sana saygı duymak zorunda değildir ancak, saygı ``göstermek`` e mecburdur. Herkes, ``toplum`` kabul etmez gibi bir anlayışla dolmuş taşıyor. İyi de, bu ``toplum`` dediğiniz ya da ``toplum`` denildiğinde anladığınız nedir ki??? Seni, beni, siyahı, çingeneyi dışlıyorsa yapılan bir ``toplum`` tanımı değildir. ``Toplum`` tanımı bütün herkesi, aidiyet hissettiği kimliklere bakmaksızın içine alır. Ne zaman birileri ``Toplum kabul etmiyor.`` diye lafa başlasa ben bunu ``Aslında, ben kabul etmiyorum.`` diye okurum. Dolayısıyla, homofobinin bir numaralı sebebi tahammülsüzlüktür. Eşcinsellerin kendilerini ifade şekillerine en büyük tepkiyi de ``latent`` eşcinseller vermektedirler. Eşcinseller de tıpkı heteroseksüeller de olduğu gibi kendini ifade etme hakkına sahiptir. Herkesin dilediği gibi olma hakkı vardır.

  Yorumlayan: BuMuDevleT
Yaziyi yeni okudum bende cok begenerek. Evet escinsellik denilince hemen akla kadin giyisisi giymis, yuzu gozu boyali/makyajli insanlar geliyor akla. Tabi herkesin giyimine, yasamina saygim sonsuz, herkes kendisini mutlu hissettigi sekilde gostermeli yasamali. Ama escinsellerin cogu distan fark edilemeyecek tipteler. Gecmisi anmak her zaman gerekli, daha guzel yarinlar icin. Bu toplumun bir sorunu degil, bu sistemin bir sorunu. Cunku bireyleri icinde yasadiklari sistem dizayn eder. Cunku bu sistem eliyle kadinlar katlediliyordu, sistem izliyordu sadece.Cunku kadinin yeri kocasinin yaniydi.


Yorum yazmak için login olunuz